Türkiye’nin yarı resmi haber ajansı AA, cihatçı çetelerin Enfal Operasyonu ve Keseb Saldırısına ilişkin haberlerde adeta cihatçıların propaganda aygıtı gibi çalışıyor. AA’nın haberlerinde El Kaide gerçeği gizleniyor, cihatçılardan övgüyle bahsediliyor
21 Mart tarihinde aralarında El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi, İslami Cephe bileşenleri Ahrar’uş Şam ve Ensar’uş Şam, Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) yakın Şukur el İzz, Şam İslami Hareketi, Özgür Suriye Ordusu Yüksek Askeri Konsey (ÖSO/YAK) bileşenlerinden Bayırbucak Türkmen Tugayı isimli cihatçı örgütler MİT’in gözetiminde Yayladağı Sınır Kapısı’ndan ellerini kollarını sallayarak geçerek Keseb Sınır Kapısı ve kasabasına saldırdılar. “Enfal” (Ganimet) adını verdikleri yeni bir operasyon başlatan cihatçı çeteler, 4. yılına giren Suriye savaşında yeni bir cephe açtılar.
Muhabirleri cihatçılarla birlikte hareket eden Anadolu Ajansı’nın (AA) bu operasyona ve Keseb saldırısına dair haberleri saldırıyla gün başladı. AA haberinde ne El Kaide’ye ne de IŞİD’e değinildi:
21 Mart: İslami Cephe’ye bağlı birliklerle Nusra Cephesi’nin “Enfal” adı altında Keseb’e düzenlediği operasyonlarda, muhaliflerin Keseb Sınır Kapısı’nın büyük bölümünde denetimi ele geçirdikleri bildirildi. Taraflar arasındaki şiddetli çatışmalar Anadolu Ajansı (AA) ekibince görüntülendi.
Cihatçıların yaklaşık bir yıldır kapalı durumda olan bu Keseb’e ne yönden saldırdıkları AA tarafından aktarılmazken, saldırıya katılan cihatçılar kendi kaydettikleri videolarda Keseb’e Yayladağı Sınır Kapısı’nda ellerini kollarını sallayarak girdiklerini ve saldırdıklarını ilan ettiler.
Cihatçıların Keseb Sınır Kapısı’nı ele geçirmesinin ardından çok uluslu çeteleri haber fotoğrafına taşıyan AA’nın mutluluğu haberinden okunuyordu.
23 Mart: Ensaur’ş Şam, Nusra Cephesi ve Fetih 2′nci Tümeni unsurlarından oluşan birlikler, yaklaşık 3 gün süren şiddetli çatışmaların ardından Esed rejiminin elindeki son sınır kapısı olan Keseb Sınır Kapısı’nda kontrolü ele geçirmelerini, tekbir getirip, özgürlük sloganı atarak kutluyor.AA, 25 Mart‘ta “ÖSO’nun Lazkiye’nin kuzey kırsalındaki stratejik 45. Tepe’yi” ele geçirdiğini açıkladı:
AA, tepeyi ele geçirenin ÖSO olduğunu söylemesine karşın başı çeken gruplar olarak El Nusra Cephesi ve İslami Cephe ön plana çıkmıştı. Çetelerin kendi kaydettikleri videolarda cihatçıların içindeki çok uluslu militanlar dikkat çekmişti.
AA yine 25 Mart‘taki “Esed Keseb’te saldırının şiddetini artırdı” başlıklı haberinde cihatçıların saldırdığı Keseb’in önemine dair bilgiler verirken, çetelerin “rejim kontrolünde kalan bölgelerdeki halkı kurtarmak” amacında olduklarını yazdı. Yazılanın aksine Keseb halkı Lazkiye’den kaçmak zorunda kaldı. Öte yandan AA, cihatçıların “Keseb’den sahile ulaşmak istediklerini” de belirterek, “Türkiye üzerinden deniz yoluyla yardım almak istedikleri” savını doğruluyor:
25 Mart: Keseb’in önemiCihatçı çetelerin, Türkiye gözetiminde Yayladağı Sınır Kapısı’ndan ellerini kollarını sallayarak geçmesine ve Ermenilerin yoğun yaşadığı Keseb kasabasına saldırması uluslararası basında ve özellikle Ermeni kamuoyunda tepki çekince AA 3 Nisan‘daki haberinde çetelerin yardımına yetişti:
Keseb, Esed’in Türkiye sınırında kontrolünde kalan tek nokta olması nedeniyle önem taşıyordu. Rejimin kontrolünde kalan bölgelerdeki halkı kurtarmak istediklerini belirten muhalifler de ayrıca buradan sahile ulaşmak için yaklaşık 2 yıldır bölgede planlar yapıyor ve zaman zaman burada çatışmalar yaşanıyordu.
Keseb Sınır Kapısı, insani yardımların kolaylıkla ulaştırılması ve muhaliflerin elinde hiç sahil bölgesinin bulunmaması bakımından Özgür Suriye Ordusu açısından da büyük öneme sahipti. Muhalifler, denize ulaşmak için Keseb’i öncelikle ele geçirmek istiyordu.
AA’nın bu haberi öncesinde, 2 Nisan’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ‘Suriye’de iki ateş arasında kalan Ermenilerin Türkiye’ye gelebileceğini‘ söylemişti. Bu açıklamayla birlikte Keseb de yaşayan Ermenilere dönük haberlere başlayan AA, 3 Nisan‘da ’Evlerinde mahsur kalan yaşlı Ermeni kardeşlerin muhalifler tarafından kurtarılarak Türkiye’ye getirildiğini‘ yazdı:
AA haberinde, Sırpuhi Titizyan (80) ve Satenik Titizyan (82) adlı iki Ermeni kız kardeşin “kendi istekleriyle muhalifler tarafından Türkiye’ye getirildiği” iddia edildi. Ancak gerçek farklıydı. Hatay’ın Samandağ İlçesi’ne bağlı Ermeni köyü Vakıflı’ya getirilen Titizyan kardeşlerle, 3 Nisan‘da Agos gazetesinden Lora Baytar röportaj yaptı. Titizyan kardeşler, Baytar’a kendileriyle Türkçe ve Arapça konuşan cihatçıların ‘sizi Lazkiye’ye götüreceğiz‘ dediklerini ancak Yayladağı Sınır Kapısı’na bıraktıklarını söylediler. Burada Yayladağı Kaymakamı Turan Yılmaz ve İlçe Emniyet Amiri Akif Kızılkaya tarafından karşılanan Titizyan kardeşler, daha sonra Vakıflı Köyü’ne götürüldüler. AA’nın iddiasının aksine Titizyan kardeşler evlerini cihatçılara terk etmek zorunda kalmış, Türkiye’ye de kendi istekleriyle değil kandırılarak ve tehdit altında gelmişlerdi. AA Titizyan kardeşlerin anlattıklarına göre değil, muhaliflerin ve onları destekleyen AKP-MİT’in ihtiyaçlarına göre bir haber yapmıştı.
AA’nın, Titizyan kardeşlerle başlattığı ‘Türkiye’ye sığınan Ermeniler‘ yalanının Agos’un röportajıyla ortaya çıkmasına karşın ‘kahraman muhaliflere‘ ait görsellerle süslenen ‘Ermeniler kurtarıldı‘ haberleri yapıldı.
Cihatçı çetelerin Keseb’deki saldırılarına, yaşlı Ermeni insanları kandırarak Türkiye getirmesine, Ermenilere ait evleri, dükkanları ve kiliseleri yağmalamasına karşı oluşan uluslararası birçok basın organında eleştiri gelirken, Twitter’da #SaveKessab (Keseb’i kurtar) hashtagiyle başlayan kampanya dünyanın birçok ülkesinde Keseb için düzenlenen destek eylemlerine dönüştü. Bu eylemlerde Türkiye güdümündeki cihatçı çetelerin Keseb’e saldırısı kınandı, AKP hükümeti ve Erdoğan eleştiri oklarının hedefi oldu. AA ise dezenformasyona devam etti ve 5 Nisan’da “Muhalifler kiliselerin halılarına bile dokunmadı” haberinde cihatçıların kiliselere zarar vermediği, hatta koruduğu iddia edildi.
5 Nisan: Suriye Türkmen Meclisi Üyesi Zohta, muhaliflerin Keseb’de kiliselere zarar verdiği yönünde dış basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
AA’nın haberinin aksine Keseb’e saldıran cihatçı çetelerin kendi Twitter hesaplarında yayınladıkları fotoğraflarda buralardaki kiliseleri yağmaladıkları ve haçlarını söktükleri görüldü.
İslami Cephe bileşeni Ensar’uş Şam’ın kendi YouTube hesabından ‘Kiliselere zarar vermiyoruz‘ diyerek yayımladıkları videoda dahi kilise haçının indirildiği alenen görüldü.