Yazar Ömer Laçiner, tarihçi-yazar Erdoğan Aydın, 78’liler
Girişimi Başkanı Celalettin Can, Silvan’daki çatışmayı ve bölgede yaşananları
Cumhuriyet’e değerlendirdi.
ÖMER LAÇİNER / YAZAR
‘Gerilim daha da artar’
“Bölgede
yaşananlar baştan beri özyönetiminin çok dışındaydı. Özyönetim, insanların
belli bir merkezi otoritenin sahası içinde, otoritenin belirli yetkilerini
devraldığı bir yönetimdir. Murat Karayılan’ın seçimleri değerlendirdiği
yazısında da görüldü ki bu yöntemi diğer illere de yaymayı düşünüyorlar.
Silvan’a bakacak olursak, halk evlere çekilmiş, devlet güçleriyle muharebe eden genç insanlar
görüyoruz. İç içe geçmiş durumlar var. Önceden, ‘silahlı mücadele şart’ diyen
dağa çıkıyordu. Gerilla, ağır silahların giremediği mevzilere çekiliyordu,
fazla zaiyat vermiyordu. Sonradan görüldü ki, ordunun elindeki silahlar
nedeniyle, gerilla güçlerinin, munzatam ordulara karşı açık alanda başarı eski
gibi değil. İnsansız hava araçlarının da katıldığı operasyonlarda ciddi zarar
gördüler. Sınırlı bilgilerle söyleyebiliyoruz, dağlarda silahlı mücadelenin
sonuna gelindiği düşünülerek, kuvvetler şehre kaydırılıyor. Ses getiren
eylemlerle beraber toplumsal desteğin var olduğu düşünülen yerlerde, halkı da
işin içine katarak, askeri kuvvetlere, ağır bir imhayı göze almadıkça, hareket
edemedikleri durumlar yaratmak hedefleniyor. Silahlı mücadelenin gerektiğini
düşünenlerin benzeri eylemlere devam edeceklerini düşünüyorum. Çatışmaların
devamı bölgede gerilim daha da artırır. Çatışmaya giren, daha çok gelecek
kaygısı oldukça yüksek olan, eğitimi düşük, askeri baskılar altında büyümüş
öfkeli bir gençlik var. Öfkelerini dışa vuracak eylemler yapıyorlar. Geleceği
hesapladıklarını hiç sanmıyorum.”
CELALETTİN CAN / 78’LİLER GİRİŞİMİ BAŞKANI
‘Karşılıklı silahlar susmalı’
1
Kasım süreci devam ediyor. Gelişmeleri tüm çıplaklığıyla halka anlatmak, bütün
demokratların, devrimcilerin, gerçekten yana olan herkesin görevi. Daha da
önemlisi halk katliam tehdidi altında. Kuvvetler dengesi orantısız.
Engellenmezse, bu toprakların 90’ları değil, 30’ları andıran bir şekilde kana
bulanması işten bile değil. Devlet ve hükümet güçleri bir an evvel
operasyonları durdurmalı. Karşılıklı veya birbirine paralel bir şekilde
operasyona bahane edilen gençler ve silahlı kesimler, operasyonların
durdurulmasıyla birlikte geri çekilmeli. Genelde de taraflar karşılıklı
silahları susturmalı, diyalog ve müzakere süreci başlatılmalı.”
ERDOĞAN AYDIN / TARİHÇİ-YAZAR
‘Çatışma ısrarı neden?’
“PKK
seçim öncesi büyük bir yanlışlık yaparak, hükümetin savaş politikasına savaşla
cevap verdi. Bedeli HDP’nin ciddi oy kaybı, AKP’nin orta sınıf muhafazakâr
kesimden ciddi bir oy kazancı olarak yansıdı. PKK Ankara katliamı günü, bunun
yanlışlığını görererek çatışmasızlık kararı verdi. Bunu sürdürmek istiyordu.
Hükümet çatışma ortamından faydalandığını görerek bunu sürdürdü. Seçimden sonra
çatışmada neden ısrar ediliyor. Çünkü 1 Kasım’da elde edilen başarının,
başkanlık sistemine geçecek bir referandum, manivela olabileceği düşünülüyor.
İki kıstas var. Biri HDP’yi başkanlık sistemine razı etmek. Bu olmazsa Kürtlere
vurarak MHP’den 13- 15 vekil kopartıp, refaranduma gidecek sayıyı yakalamak.
Silvan’da gerilla ölmüş olsaydı, şehri kendine kalkan yapıp askere saldırmış
olsaydı, bunu görmemizi sağlarlardı. HDP, CHP, AKP milletvekillerini,
gazetecileri oraya götürürlerdi. Tam tersine oraya gidişler engellenmeye
çalışılıyor. Orada, Silvan halkı ve onların çocuklarından başka kimse yok.