Friday, November 13, 2015

Tehlikeli strateji... Silvan’da aslında neler yaşanıyor?

Yazar Ömer Laçiner, tarihçi-yazar Erdoğan Aydın, 78’liler Girişimi Başkanı Celalettin Can, Silvan’daki çatışmayı ve bölgede yaşananları Cumhuriyet’e değerlendirdi.
[Haber görseli]
ÖMER LAÇİNER / YAZAR
‘Gerilim daha da artar’
“Bölgede yaşananlar baştan beri özyönetiminin çok dışındaydı. Özyönetim, insanların belli bir merkezi otoritenin sahası içinde, otoritenin belirli yetkilerini devraldığı bir yönetimdir. Murat Karayılan’ın seçimleri değerlendirdiği yazısında da görüldü ki bu yöntemi diğer illere de yaymayı düşünüyorlar. Silvan’a bakacak olursak, halk evlere çekilmiş, devlet güçleriyle muharebe eden genç insanlar görüyoruz. İç içe geçmiş durumlar var. Önceden, ‘silahlı mücadele şart’ diyen dağa çıkıyordu. Gerilla, ağır silahların giremediği mevzilere çekiliyordu, fazla zaiyat vermiyordu. Sonradan görüldü ki, ordunun elindeki silahlar nedeniyle, gerilla güçlerinin, munzatam ordulara karşı açık alanda başarı eski gibi değil. İnsansız hava araçlarının da katıldığı operasyonlarda ciddi zarar gördüler. Sınırlı bilgilerle söyleyebiliyoruz, dağlarda silahlı mücadelenin sonuna gelindiği düşünülerek, kuvvetler şehre kaydırılıyor. Ses getiren eylemlerle beraber toplumsal desteğin var olduğu düşünülen yerlerde, halkı da işin içine katarak, askeri kuvvetlere, ağır bir imhayı göze almadıkça, hareket edemedikleri durumlar yaratmak hedefleniyor. Silahlı mücadelenin gerektiğini düşünenlerin benzeri eylemlere devam edeceklerini düşünüyorum. Çatışmaların devamı bölgede gerilim daha da artırır. Çatışmaya giren, daha çok gelecek kaygısı oldukça yüksek olan, eğitimi düşük, askeri baskılar altında büyümüş öfkeli bir gençlik var. Öfkelerini dışa vuracak eylemler yapıyorlar. Geleceği hesapladıklarını hiç sanmıyorum.”
CELALETTİN CAN / 78’LİLER GİRİŞİMİ BAŞKANI
‘Karşılıklı silahlar susmalı’
1 Kasım süreci devam ediyor. Gelişmeleri tüm çıplaklığıyla halka anlatmak, bütün demokratların, devrimcilerin, gerçekten yana olan herkesin görevi. Daha da önemlisi halk katliam tehdidi altında. Kuvvetler dengesi orantısız. Engellenmezse, bu toprakların 90’ları değil, 30’ları andıran bir şekilde kana bulanması işten bile değil. Devlet ve hükümet güçleri bir an evvel operasyonları durdurmalı. Karşılıklı veya birbirine paralel bir şekilde operasyona bahane edilen gençler ve silahlı kesimler, operasyonların durdurulmasıyla birlikte geri çekilmeli. Genelde de taraflar karşılıklı silahları susturmalı, diyalog ve müzakere süreci başlatılmalı.”
ERDOĞAN AYDIN / TARİHÇİ-YAZAR
‘Çatışma ısrarı neden?’
“PKK seçim öncesi büyük bir yanlışlık yaparak, hükümetin savaş politikasına savaşla cevap verdi. Bedeli HDP’nin ciddi oy kaybı, AKP’nin orta sınıf muhafazakâr kesimden ciddi bir oy kazancı olarak yansıdı. PKK Ankara katliamı günü, bunun yanlışlığını görererek çatışmasızlık kararı verdi. Bunu sürdürmek istiyordu. Hükümet çatışma ortamından faydalandığını görerek bunu sürdürdü. Seçimden sonra çatışmada neden ısrar ediliyor. Çünkü 1 Kasım’da elde edilen başarının, başkanlık sistemine geçecek bir referandum, manivela olabileceği düşünülüyor. İki kıstas var. Biri HDP’yi başkanlık sistemine razı etmek. Bu olmazsa Kürtlere vurarak MHP’den 13- 15 vekil kopartıp, refaranduma gidecek sayıyı yakalamak. Silvan’da gerilla ölmüş olsaydı, şehri kendine kalkan yapıp askere saldırmış olsaydı, bunu görmemizi sağlarlardı. HDP, CHP, AKP milletvekillerini, gazetecileri oraya götürürlerdi. Tam tersine oraya gidişler engellenmeye çalışılıyor. Orada, Silvan halkı ve onların çocuklarından başka kimse yok.