Thursday, February 21, 2013

İDRİS NAİM ŞAHİN'İN MİRASINI DEVRALDI




 BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Karadeniz'de karşı karşıya kaldığımız tablo, güvenlik zaafı felaketidir. Bunun başında duran İçişleri Bakanı, İdris Naim Şahin'in mirasını devraldı, sürdürmektedir. En ufak yaprak oynamamıştır" dedi.


BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Milletvekilileri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, Sinop ve Samsun'da yaşanan linç girişimleriyle ilgili olarak Meclis'te dün basın toplantısı düzenledi. Milletvekili Kürkçü, BDP'nin, Karadeniz'e, örgüt kurmak için gezi yapmadığını, HDK'nin, bölgedeki bileşenleriyle buluşmak, demokratik özgürlük çalışmalarını birleştirmek, çalışmalara ulusal çapta doğrultu kazandırmak amacıyla 2 ay önce aldığı kararı yerine getirdiğini anlattı. Kürkçü, "BDP, örgüt kurmaya çalışıyor onun için Karadeniz'e gitmiş değiliz. Gitse ne olur. Herkes, 'BDP Türkiye partisi olsun, her yere gitsin' diyor. Fındık meselesi, HES'ler, doğa katliamıyla ilgilenirse, barışın tarafı olursa kötü mü?" diye sordu. Bölgede karşılaştıkları şeyin, halkın hoşnutsuzluğu ve direnişi olmadığını belirten Kürkçü, önceki psikolojik harekat stratejisinin parçası olarak, bölgeye yerleşen özel harp koalisyonu ile karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. "PKK'yı Karadeniz'e sokmayacağız" sözünün etrafına insanların dizilmesi için organizasyon yapıldığını belirten Kürkçü, "Ancak bu organizasyon ellerinde patladı, tutmadı" dedi.

'Gezimize devam edeceğiz'

"Türkiye'de belli il, ilçe, bölgeler kimi insanlar ve siyasetler için kapalı alan mı? Bu şikâyet edilen bölünme iddialarının çoktan gerçekleştirdiğine dair kanıt sayılabilir mi?" diye soran Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Barıştan fayda görmeyeceğini görenler, özel harp, linç, ırkçı koalisyon bize Karadeniz'e kapıları kapatacak. Bunu asla kabul etmeyiz. Gezimize, değerlendirme için ara verdik, devam edeceğiz, 81 ilini gezeceğiz. Bu bizim hem mecburiyetimiz hem de hakkımızdır. Yapmazsak, vekalete ihanet etmiş oluruz. Halk ile aramıza şiddet perdesi çekildi. Biz çatışmanın içinden konuşmak istemiyoruz. Polis himayesinde, polisin çektiği perdenin ötesinden halka seslenmek istemiyoruz, aracısız halkla buluşmak istiyoruz. Bunun için şartları olgunlaştıracak bir siyaseti kurasıya kadar, Karadeniz'de karşımıza çıkan özel harp koalisyonunu, özel harp perdesini yırtıncaya kadar bu tartışmayı aramızda sürdüreceğiz."

Erdoğan'a sordu

Türk Başbakan Recep T. Erdoğan'ın grup toplantısındaki açıklamasına işaret eden Kürkçü, "Başbakan'a şunu soruyorum; milletvekili olduğumuzu, beğensin beğenmesin ülkenin her yerinde konuşma hakkına sahip olduğumuzu, CHP'ye karşı koz olarak kullanacağı gün mü aklına geliyor? Bunun için kendisine teşekkür etmiyorum, bu zaten benim hakkım. Hakkım olduğunu, hak olduğunu söylemek bir şey değil, bunu güvence altına almak mesele. 9 saat bizi Sinop'ta kuşatanlarla haşır neşir olan emniyet örgütüne hiza vermemek onun problemi" diye konuştu.

Hodri meydan

Karadeniz'de halk ile karşı karşıya gelmediklerinin altını çizen BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Burada bir gladio, özel harp kalıntısı, Susurluk kalıntısı, Hrant Dink'in, Necdet Bulut'un katillerini örgütleyenler, bu kentleri, devrimciler, sosyalistler için yaşanmaz kılmak üzere özel harekat tertipleyenler, bu işlerin de arkasındadır. İki elimiz onların yakasındadır Hodri meydan, el mi yaman bey mi yaman görüşeceğiz. Barış, özgürlükler, demokrasi kazanacak, savaş son bulacak. Karadeniz'de karşı karşıya kaldığımız tablo, güvenlik zaafı, felaketidir. Bunun başında duran İçişleri Bakanı, İdris Naim Şahin'in mirasını devraldı, sürdürmektedir. En ufak yaprak oynamamıştır" dedi.

'Polis olanları izledi'

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, HDK'li vekiller olarak, barış sürecini paylaşmaya, bu sürece zarar verici politikalarla yalnız bırakılan halklarla buluşmak için bir dizi programa, Karadeniz'den başladıklarını anlattı. Sinop'ta ilk toplantıyı yapacakları çay bahçesinin, daha önce "sivil faşist güçler tarafından tehdit edilerek kapatıldığını", üzerine bayrak asıldığını, önünde linççi güruhun toplandığını ifade eden Önder, bunun üzerine öğretmenevine geçtiklerini anlattı. Önder, Sinop polisinin, linçci güruhu seyirci vaziyette beklediğini, polisin gözetimi ve müsamahasıyla sloganların, taş atmaların başladığını belirtti.

'Sözümüzü geri alıyoruz'

Önder, kendilerine gösterilen yerel gazetede, Belediye Başkanı'nın, "Bunlar barış için gelmiyorlar" şeklinde bir demecini okuduklarını belirterek, "Ancak bu yerel gazeteye ulaşamıyoruz. Yereldeki arkadaşlardan bilgi almaya çalıştığımızda kimi bu demecin Dikme, kimi Gerze belediye başkanlarına ait olduğunu söylüyor. O kargaşada, o gazeteler de gittiği için, bulamadığımız için Sinop Belediye Başkanı hakkındaki iddiamızı geri alıyor, kendisinden özür diliyorum. Kanıtladığımızda tekrar gündemleştireceğiz. Ama iki vekil olarak bu demeci okuduk. Kamuoyunun linç kısmını değil de bu polemik kısmını tartışmaması için özür diliyor, sözümüzü geri alıyoruz" diye konuştu.

'Kafatasçı koalisyonu'

Tanıkların söylemine göre, CHP Merkez İlçe Yöneticisi bir kişinin, kendilerine taş atanların ve kışkırtanların içinde olduğunu söyleyen Önder, CHP'nin, bu soruna sessiz kalışını, Çorum, Trakya'da CHP il örgütleri, yöneticilerinin HDK toplantılarını karşı hasmane tutumunu bildiklerini söyledi. Önder, MHP'nin kurumsal ve örgütsel olarak işin içinde olmadığını ifade ederek, "Ama MHP'liler de vardı. Bu bir kafatasçı koalisyondu" dedi.

Hükümet görevden alacak mı?

İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de, herkesin aklına Madımak geldiğini, Madımak'ın tekrar edileceği endişesi doğduğunu ifade etti. Tüzel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, milliyetçilikten söz edip, bu olaya değinmemesinin hayret verici olduğunu kaydetti.
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de, "Sivas gibi bir durum yaşansaydı, Türkiye bunun altında kalırdı. Ucuz atlattık. Biz kendi kendimizi koruduk. İçişleri Bakanı, Hükümet bu işin sorumlusu değilse, bu yerel yöneticileri görevden alacak mı? Birinin burnu kanasaydı, bugün Türkiye'de etnik çatışma ortaya çıkabilirdi. Biz sağduyulu davranıp, süreci yumuşattık" diye konuştu.


- Samimiysen görevden al -

Karadeniz'de HDK heyetine yönelik faşist saldırıya yönelik insan hakları kurumları ve STÖ'lerin tepkileri sürüyor.
İHD Genel Merkezi, bir açıklama yaparak, HDK heyetine Sinop ve Samsun'da yapılan saldırıları kınadı. Samsun'da sol parti ve derneklere yönelik linç girişimlerini de kınayan İHD, söz konusu olaylarda sorumluluğu olan kurum ve kişiler hakkında idari ve adli soruşturma açılmasını talep etti. Linç teşebbüslerinin planlı ve organize olduğu da belirtilen açıklamada, Türkiye'de kontrgerilla diye bilinen özel yapılanmaların tasfiye edilmediği de belirtildi. Ayrıca, "Başbakan Kürt sorununun çözümünde samimi ise, çözüme engel çıkaran kamu idarecilerini görevden alması gerekir" denildi.
Türkiye Barış Meclisi Dönem Sözcüsü Hakan Tahmaz da yaptığı açıklamayla saldırıların sorumlularının açığa çıkarılmasını istedi. Barış sürecinin farklı toplumsal kesimlerle tartışılması, barış zemini ve dilinin birlikte kurulmasına önemli katkı sağlayabilecek bir çalışmanın sabote edildiğini belirten Tahmaz, barış sürecinin ilerlemesi için sorumluların yakalanıp yargı önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. Tahmaz, bu saldırılara en iyi yanıtın da seyirci kalmamak, barışa daha aktif, daha kitlesel omuz vermek olacağını belirtti.
Samsun'da şubesi saldırıya uğrayan Devrimci 78'liler Federasyonu da yaptığı yazılı açıklamayla, "HDK heyetine ve bahanesiyle ülkenin sol ve demokratik mücadele odaklarına yönelen gerici, ırkçı-faşist saldırıları kınıyoruz" dedi. Açıklamada, "Devletin denetiminde ve kontrollünde yaşanan bu olaylar bize 80 öncesini hatırlatmaktadır. Saldırganlarla polisin kol kola, yanak yanağa olması ve saldırganlardan çok saldırıya uğrayanları suçlu gösterme çabaları kabul edilebilir bir durum değildir. Bir avuç toplama faşist güruhla barışı engelleyeceklerini umuyorlarsa yanılıyorlar. Barışı savunmak yaşamı, ekmeği, emeği savunmaktır. Barışı savunmak için meşru müdafaa hakkı dâhil her türlü hakkımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz" mesajı verildi.
HDK'lilere yönelik saldırı dün ve önceki akşam da birçok merkezde protesto edildi. İzmir'de BDP Kadın Meclisi basın toplantısı yaptı. Barış Annesi Cemile Aydın, yapılan saldırıyı kınayarak, "Onların seçilmişleri de Kürdistan'a geliyor. Kürt halkı hiç bir zaman bu tutum içerisine girmiyor. Çünkü Kürt halkı barış istiyor" dedi. BDP Batman İl Örgütü'nde yapılan basın açıklamasında, "Sinop ve Samsun olayları, yeni Çorumların, Maraşların, Madımakların ve Roboskîlerin bir sinyali olarak kabul ediyoruz" denildi. Hakkari'de yapılan yürüyüşe polis saldırdı. Şırnak'ın Cizre ilçesinde lise öğrencileri protesto yürüyüşü yaptı. HDK'liler ise Elazığ ve Niğde'de saldırıyı basın açıklamalarıyla kınadı.

(YENİ ÖZGÜR POLİTİKA)